İnatçılığın temeli, aile ile ilgili olumsuz deneyimlerin etkisidir.
Aşırı otoriter veya hoşgörülü ortamlar inatçılığı destekler
Uzmanlar, çocuklarda gelişimsel olarak ortaya çıkan ve ‘olumsuzluk dönemi’ olarak da adlandırılan inatçılık ve karşı gelme davranışlarının en sık yaşandığı yaş aralığının 18-36 ay ortası olduğunu söylüyor. Uzman Klinik Psikolog Elvin AKI Konuk, ebeveyn-çocuk iletişiminin inat davranışı üzerindeki etkisinin büyük olduğuna dikkat çekiyor. Konuk, “Araştırmalar, çocuklarda bu davranışın temelinde olumsuz aile yaşantılarının etkisi olduğunu gösteriyor. Aşırı otoriter bir tutum sergileyen ebeveynler, çocuğun kişiliğine eleştirel yaklaşabilir ve davranışlarını yönetmeye çalışabilirler. Aşırı hoşgörülü bir ortamda büyüyen çocuklar, kontrol eksikliği yaşayabilir.” alarmda.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, çocuklarda inatçı davranışların kaynağı ve inatçı çocuklara nasıl yaklaşılması gerektiği konusunda açıklamalarda bulundu. Konuk ailelere de tavsiyelerde bulundu.
İnatçı ve karşı gelme davranışları en çok 18-36 ay arasında görülür.
Çocuklarda gelişimsel olarak ortaya çıkan ve ‘olumsuzluk dönemi’ olarak da adlandırılan inatçılık ve karşı gelme davranışlarının en sık görüldüğü yaş aralığının 18-36 ay ortaları olduğunu belirterek sözlerine başlayan Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, şunları söyledi: ki bu süre bazen 4 yaşına kadar uzayabilmektedir.
Konuk, “Çocuklar ortalama 1,5 yaşına gelene kadar ebeveynlerine bağımlı hale geliyor ve onların istek ve ihtiyaçlarını karşılama konusunda oldukça uyumlu hale geliyor. Konuşmaya, yürümeye ve kendi başlarına bir şeyler yapabileceklerini fark etmeye başladıklarında, bireyselleşmeye ve çevreyi kendi başlarına deneyimlemeye başlıyorlar.” söz konusu.
Çocukların kendi duygu ve istekleri her şeyden önce gelir.
1-2 yaş çocuklarının benmerkezci olduklarının ve beklentilerinin hemen gerçekleşmesini istediklerinin altını çizen Konuk, “Kendi duygu ve istekleri ön planda olduğu için başkalarının duygu ve beklentilerini umursamıyorlar. Ancak kendi düşünceleri ile başkalarının düşüncelerinin farklı olabileceğinin farkında değildirler. Bu bir gelişim sürecidir ve 4 yaşından sonra azalması beklenir.” konuştu
İnatçılığın temelinde aile ile ilgili olumsuz yaşantıların etkisi vardır.
İnatçılık davranışı üzerinde ebeveyn-çocuk bağının büyük etkisi olduğuna dikkat çeken Konuk, “Araştırmalar, çocuklarda bu davranışın temelinde ailenin olumsuz etkisinin olduğunu gösteriyor. Stresli ev ortamı, ebeveynler arasındaki anlaşmazlıklar, çocuğa tutarsız yaklaşımlar, aşırı otoriter veya aşırı koruyucu ebeveyn tutumları çocuklarda inatçılığa neden olur. Ailelerini uyardı.
Aşırı otoriter veya hoşgörülü ortamlar inatçılığı destekler
Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, aşırı otoriter bir tutum sergileyen ebeveynlerin çocuğun kişiliğine eleştirel bir gözle yaklaştıklarını ve her davranışını yönetmeye çalıştıklarını belirterek, “Ebeveynler, çocuklarına seçim yapmaları, fikirlerini açıklamaları için ortam yaratmazlar. ve çocuğa fiziksel veya sözlü cezalar verebilirler. Bu durum çocukların isyan amacıyla ortaya çıkan inatçı olmalarına neden olabiliyor.” söz konusu.
Çok hoşgörülü ya da çok bağışlayıcı bir ortamda büyüyen çocukların denetim eksikliği yaşayabileceğine dikkat çeken Konuk, “Hemen hemen her konuda karar verme yetkisi bu çocuklara bırakılıyor. Davranışlarının çoğunu sınırsız yapabilirler ve kendilerinde sınırsız haklar görürler. Bu nedenle isteklerini yerine getirmek için yoğun bir ısrarcıdırlar.” açıklama yaptı.
Duygularının farkına varamayan çocuklar bunu davranış yoluyla açığa çıkarabilirler.
Bazı durumlarda inatçılığın çocuğun sosyal ve duygusal becerilerinin tam olarak gelişmediğinin göstergesi olabileceğini belirten Konuk, “Çocuklar duygularının farkına varıp ifade etmedikçe bu duyguları davranış yoluyla açığa çıkarabilirler. Ayrıca dürtüsellik, hiperaktivite, karşı gelme-karşı gelme bozukluğu gibi durumlarda ya da ev dışındaki sosyal ortamlarda yaşanan sorunlarda da benzer davranışlar sıklıkla gözlenebilir.” söz konusu.
Çocukların farklı fikir ve duyguları olabileceğini kabul etmek gerekir.
Uzman Klinik Psikolog Elvin Aki Konuk, 2-4 yaş ortasındaki bir çocuğun inatçı davranışının geçici bir dönem olduğunu ve çocuk için değerli bir gelişim adımı olduğunu hatırlatarak, çocuğun sadece olumsuz davranışlarında değil sözlü geri bildirimde bulunulmasını önerdi. çocuk değil, aynı zamanda çocuğun olumlu davranışlarında. İnatla baş edebilmek için çocukları birer birey olarak görmek gerektiğine vurgu yapan Konuk, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bizden farklı fikir ve duygulara sahip olabileceklerini kabul etmek gerekiyor. İsteklerini gerçekleştirmek ve anlaşıldıklarını göstermek gerekir. İsteklerine doğrudan hayır demek yerine, neden gerçekleşemeyeceklerini sabırla ve yaşına uygun bir şekilde açıklamalıdır. Konut ortamında çocukların hangi davranışlarının kabul edilip edilmeyeceğine dair bahislerde dengede olmak gerekir. Benzer şekilde, ebeveynler de aralarında dengelenmelidir. Anne babaların yaklaşımlarında bir farklılık olmaması çocukların davranışlarının düzenlenmesi açısından çok değerli bir nokta” dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı